Ece ÜVEY

Nezaketin “zayıflık” olarak görüldüğü bir toplumda nazik olmak…

Her yıl binlerce kişi ile eğitim ve seminerlerde buluşup birbirimizi anlamak üzerine konuşuyoruz ve her buluşmada benzer cümlelerle karşılaşıyorum: “Nezaketsiz bir topluma dönüşüyoruz.” Ne yazık ki toplum olarak bir şeyleri değiştirebileceğimize ilişkin inancımızı da yitirdiğimizi gözlemliyorum. Bunun yanında gözden kaçırdığımız bir şey var: Etki alanımızdaki kişilerin tepkilerini davranışlarımızla yönetmemiz mümkün. Etkiye tepki temel fizik kuralını hepimiz hatırlıyoruz değil mi?

Kütüphanemin en özel eseri: İlk okul Temel Bilgiler-Görgü Muaşeret Kuralları Sayı:16. Basım yılı 1948. 34 sayfalık müthiş bir kaynak. Niçin toplum halinde yaşadığımızdan tutun da görgüye, nezakete, misafir ağırlamaktan konuşmaya kadar birçok değerli bilgiyi içeriyor. Aynı zamanda “Kirliyi, temizi, iyiyi, fenayı evlerde öğreniriz.” diyor. Evde yemek hazırlayan kişiye evdeki yetişkinler tarafından “eline sağlık, teşekkür ederim” denmiyor ve yemek hazırlamanın o kişinin görevi olduğu söyleniyor veya hissettiriliyorsa bu kültür gelişemiyor. Bunu gözlemleyen çocuk yetişkin olup topluma karıştığında liderlik ettiği ekip üyelerine, paketini evine ulaştıran kargo dağıtıcısına, sokakları temiz tutmak için kan ter içinde çalışan belediye görevlilerine, eli kolu dolu iken apartmanın kapısını tutan kişiye kısacası kimseye teşekkür etme gereği duymuyor. Çünkü onların görevi… Tek sebep aile değil elbette. Olumsuz örnekleri göre göre yani üzüm üzüme baka baka durumu. Sonra da serzenişler, serzenişler…

Hemen bugünden başlayarak var mısınız bol bol teşekkür etmeye? Çünkü teşekkür hepimize iyi gelir.

Uzun süredir üzerinde çalıştığım nezaket ve görgünün önemli bir göstergesi olan teşekkür etme konusunda yaptığı çalışmalar ve düşüncelerimi paylaşmamı sağladığı için THANKFOR’a çok teşekkür ederim.

Sevgilerimle,


Ece ÜVEY

Eğitmen-Danışman